Evrim Teorisi dendiği zaman birçok kişi; insanların maymundan geldiği açıklamasını öne sürüyor ve bu kuramın saçma olduğunu düşünerek üstünü karalıyor. Bilim için son derece önemli olan bu kuram ve birçok gelişmiş türün açıklanmasında etkili olan bu yöntem sizce neden birçok insan tarafından küçümseniyor?

Charles Darwin birçok bilim adamı tarafından saygı gören evrim kuramını oluştururken bütün dünyayı inceleme imkanı bulmuştu. Birçok kişi bu açıklamaya inançsız bir insanın açıklaması olarak baksa da bir bilim adamı olan Darwin küçükken çok dindar bir ailede yetiştiği için din ile ilgili tüm açıklamalardan da haberi vardı. Bu kuram ile anlatmak istediği bir Tanrı tanımlaması değil, bir doğa algısıydı.

Darwin tarafından yapılan incelemelere baktığınız zaman oldukça geniş çaplı incelemeler olduğunu görürsünüz. Çok geniş kapsamlı olan evrim teorisini size birkaç yönüyle anlatmak istiyorum.

Darwin; insanlar maymundan gelir demedi… Darwin insan ırkını oluşturan atalarının bir primat sınıfına ait olduğunu fark etti.. İncelemeler 6 farklı primat kolu içerisinde sadece insan ırkının kusursuz bir şekilde evrildiğini ortaya koydu… Darwin de bu süreci açıklamak için maymun kadar becerilere sahip olan insan ırkının zaman içinde ne kadar mükemmel bir hale geldiğini anlatabilmek adına bir tanımlamada bulundu. Teorem din çevreleri tarafından tepki gördüğü için “Peh! maymun muyuz biz! O zaman neden diğer maymunlar insan olmuyor!” gibi yorumlar ile karalanmaya çalışsa da aslında dünya üzerinde yaşanan biyolojik evrimi en güzel şekilde açıklayan teoremlerden biriydi.

Charles Darwin teoreminin bir kısmında doğal seleksiyon adı verilen bir bölüm vardır. Kabaca anlatmak gerekirse doğal ortama ayak uyduran türler hayatta kalır ve diğerleri zaman içerisinde yok olur. Darwin; hamam böceklerinin hayatta kalmasını ve birçok dinozor türünün yok olmasını doğal seleksiyona bağlar… Çevrenize baktığınızda yok olan birçok türün ortadan kalkmasının nedeni de değişen şartlara uyum sağlayamıyor yani evrilmiyor olmalarıdır.

Charles Darwin; evrim teorisinde bir de şu mantığa yer verir; kullanılan şey gelişir, kullanılmayan şey zaman içinde yok olur… İnsanlarda bir zamanlar kuyruğun olduğu ancak ihtiyacımız olmadığı için sonradan bunun yok olduğu, ayak şeklimizin ve el şeklimizin alet kullanma, kaçma gibi şeyler sonucunda değiştiğini, beyin yapımızın yediğimiz yemekler ve el ayak kullanma becerisi ile birlikte geliştiğini bilim adamları net bir şekilde söylemiştir. İnsanlar hayatta kalmak için beyinlerini kullanmaya başladıklarında beyinleri hızlı bir şekilde evrimleştiği için muhteşem bir primat türü haline gelmeyi başarmışlardır.

Yani sanıldığı gibi Darwin koca bir ömrünü “Aaa, bak! Bence maymunlar büyürse insan olur, çok benziyoruz…’ gibi bir bakış açısı ile harcamamıştır. Birçok kitap, birçok inceleme ardından Evrim Teorisi üzerine uzun düşünceler ve tartışmalardan sonra Evrim Teorisi’ni yazmış ve büyük bir saygı görmüştür. Evrim Teorisi‘ni okuduğunuz zaman ne kadar muhteşem bir donanıma sahip olduğunuzu ve hayatta kalmak için vücudunuzun neler yapabileceğini görmüş olursunuz. Bir teori olmasına rağmen Darwin’den sonra daha iyi bir açıklama gelmediği için Evrim Teori’si yıllar sonra bile kabul görmektedir.

 

Hava soğuktur sanırım, malum Eskişehir Aralığı… 90’ların başında 28 Aralık gecesi doğdum. Hayata gözlerimi açtığım dakikalarda dışarıda etrafın bembeyaz olduğuna neredeyse eminim. Sonra eğitimci aile ile gezmeye başladığım bir dönem içine girdim. Akdeniz’den başlayan Marmara’da son bulan bir sefer. Hayatımda birçok şeyin değiştiği eğitim dönemi; Lise ve Üniversite oldu benim için. Yalova Anadolu Lisesi ardından Eskişehir Anadolu Üniversitesi. Yazmakla çok ilişkilendirilemeyecek bir bölüm okudum; Çalışma Ekonomisi ve Endüstriyel İlişkiler… Şimdi İstanbul maceram başladı. Biraz heyecanlı, biraz tarih kokulu… Yazmaya olan hevesim ne zaman başladı bilmiyorum; ama uzun süre devam edeceği kesin. Henüz hayatımın ilk çeyreği benim için. Belki anlam veremeyeceksiniz fakat inanıyorum ki güzel kitapların, müziklerin ve filmlerin dünyayı güzelleştirdiğine inanıyorum. Hatta bir adım ötesine giderek iyi insanların eserleri olduğuna yemin edebilirim…