“Illuminati: dünyayı kontrol eden topluluk, binlerce yıl önce dünya dışından gelen sürüngenimsi bir türle insanların eşleşmesi sonucu meydana gelen melez bir ırktan oluşur.” -David Icke
Evet; komplo yazarı olan David Icke, dünyamızı yöneten sürüngenimsi insanımsılar ırkından bahsetmektedir. Bu iddiasında bir hayli ileri gitmiş, George Bush ve İngiliz Kraliyet ailesi gibi bir çok önemli ailenin bu ırktan olduğunu söylemiştir.
Biz de bu konu hakkında ayrıntılı bir yazı dizisi hazırlamaya karar verdik.
Reptilianlar Yazı Dizisi 1: Reptilianlar Kimdir? Neye Benzerler?
Reptilianlar diğer bir adıyla drako ve reptoit (reptoid ve draco)…
Reptilian adı verilen varlıklarla ilgili ilk bilgiler ufoloji dahilinde yani ilk ufo gözlemleriyle ortaya çıkmıştır. Uzaylılar tarafından kaçırıldığını iddia eden insanların anlattıkları ortak noktalardan edinilen bilgilerle, reptilianlar hakkında bildiklerimiz oluşmaya başlamıştır.
İnsanoğlu, dünya dışı yaşam ile tarih boyunca ilişki kurmuştur. Bunun kanıtlarına birçok tarihi belgede hatta taş devrine ait mağara resimlerinde dahi rastlamak mümkündür. Ancak biz bu süreci yakın tarihimiz üzerinden incelemek istersek, çağdaş zamanlı dünya dışı varlıklarla temas akımının, Polonyalı profesör “George Adamski” ile başladığını görüyoruz. Adamski, insana benzeyen uzaylılarla tanıştığını dile getiren ilk kişidir.
Çağdaş zamanımızın, dünya dışı varlıklarla teması 3 evreden oluşmaktadır;
1-“George Adamski” ve “Howard Menger” başlayan ilk evrede karşılaşılan varlıklar, daha çok insana benzeyen: sarışın mavi gözlü “Nordik” denilen güzel, yakışıklı, çekici ve sevecen varlıklardı.
2-İkinci evrede ise gri varlıklar görülmektedir. Bu varlık 1.50 m. Boylarında vücutları oldukça zayıf ve narin görünümlü fakat kafaları vücutlarına oranla oldukça büyük olan korkutucu görüntüsü olan varlıklardır. Bunlarla, bilinen ilk teması gerçekleştiren ise “Betty Barney Hill” dir. Barney Hill, temasa geçtiği bu varlıkların kara kalemle çizimini ve heykel tasfirini yapmıştır. 1990’lı yıllara kadar dünya üzerinde çok pek çok insan gri varlıklarla karşılaştılar. Günümüzde uzaylı dediğimizde aklımızda canlanan uzaylı tasfiri bu varlıklara aittir.
3-Üçüncü evre ise bu yazımızın asıl konusunu oluşturan yarı insan yarı sürüngenimsi (kertenkele) görüntüsü olan reptilianlardan oluşuyor. Reptilian ırkının da kendi arasında üç-dört grubu bulunmakla birlikte en çok rastlananlar iki ayağı üzerinde yürüyen; vücutları ve yüzleri kertenkele derisine benzeyen, gözleri de sarı renkli, dikine çizgilerden oluşan adeta bir yılanın gözüne benzer ve hipnotize etme gücüne sahiptirler. Reptilianlar çok zeki varlıklar olup aşırı bir bilgi birikimine sahiptirler. İnsanları etkisi altına alabilirler ve telepati gücüyle konuşurlar.
Reptilian varlıkların kendi aralarında sınıf farklılıkları ve hiyeraşiler bulunmaktadır. Bu varlıklar arasında en az görülen tür “Drakolar”dır. Drakolar süt beyazı bir ten rengine, kırmızı parlayan gözlere sahiptirler. Bunlar kendilerini en üst varlık olarak görmektedirler. Şuna da değinmekte fayda görüyorum; Reptilianlar zaten ırk olarak kendilerini en üst varlıklar olarak görmektedirler ama kendi ırk içerisindeki hiyerarşide ise Drakolar en üsttedir.
Bir diğer reptilian ırkı ise kanatlı drakolardır. Bunlar 2-3 metre uzunluğundadır, yarasaya benzeyen devasa kanatları bulunmakta, kuyrukları ve boynuzları vardır.
Reptilianların vücutları hem enerjik hem de fiziki (madde) yapıya sahiptirler. En önemlisi de bu varlıklar vücutlarını istediği şekle sokabilirler ve insanlara istedikleri biçimde gözükebilirler. Yani istediği bir hayvanın şeklini alabilir ya da daha da ilginci herhangi bir tanıdığınızın görüntüsüne bürünebilirler. Bu özelliklerinden dolayı bir çok kaynakta bunlardan şekil değiştiren (shapeshifter) olarak da bahsedilmiştir.
İnsanların zihnindeki önemli anıları tararlar ve o zihindeki en önemli kimse o kişinin kılığına girmeyi tercih ederler. Reptilianlarla temasa geçen bir kadının anlattığına göre kadın: evinde bir gece uyanır ve ölmüş kocasının karşısında dikildiğini görür, kocasının ruhunun kendisini ziyaret ettiğini düşündüğü anda o karşısındaki görüntü değişir ve yeşil derili, yılan gözlü bir varlık şeklini alır. Yaptığı araştırmalardan sonra kadın, bu varlığın reptilian olduğunu öğrenir.
Reptilianlar, istedikleri zaman görünmez olabiliyorlar, kapalı kapılar ve kalın duvarların içinden geçebiliyorlar. Tüm bu özellikler, bizlere sanki doğaüstü güçler gibi gelebilir ama bilim yeterince geliştiğinde maddenin atomlarına hükmedecek bilgi birikimi oluştuğunda bu gibi eylemler gerçekleştirilebilir. Kuantum fiziğine göre görünmezlik ve maddelerin birbiri içerisinden geçmesi mümkün olabilir.
Reptilianlar’ın etrafında manyetik alanlardan oluşan auralar mevcuttur. Ellerinde 4 parmak bulunur, el ve ayakları pençe şeklindedir.
Yazı dizimizin bu bölümünde Reptilianların fiziksel özelliklerini ve diğer bir takım ön plana çıkan özelliklerinden bahsettik. Bir sonraki yazımızda reptilianların insanlarla nasıl iletişim kurduklarını ve reptilianlarla iletişime geçen insanların yaşadığı bazı olaylardan bahsedeceğiz.
Reptilianlar Hakkında Hazırladığımız Testi Çözmek İçin Tıklayınız!
“Reptilianlar Yazı Dizisi – Bölüm 2” yayınlanmıştır. Okumak için lütfen tıklayınız.
[…] Dünyayı Yöneten Uzaylı Irkı “Reptilianlar” Kimdir, Neye Benzerler? […]
[…] Dünyayı Yöneten Uzaylı Irkı “Reptilianlar” Kimdir, Neye Benzerler? […]
Kendini üstün varlık diye tanımlayan canlılar bu anlatilanlari kendilerini söylemiş en üstün ırkın kendisimi demiş bunu geçelim neden bu tür varlıklar hep amerikada yada ingiliz ırkın seçiyor .
belkide öyle bir ırk yoktur amerikan ve ingilizler sırf bu varlıklardır
Bunlar ifrit, yani kuran da yazan 3 harfliler. Zaten şu an aramızda yaşıyorlar. Bir kaç hikaye ben biliyorum. Fazla incelenerek ve korkmamak gerekiyor. Çünkü korkudan besleniyorlar.
arkadaslar ben 5 sene evvel dagda gezinti yaparken eski roma giyisisi giymis yakisikli acik sari sacli masmavi gözlü uzun boylu kalipli savasci görünümlü hemen yaninda yüzlüklerin efendisi filmindeki orklarin bindigi kurtlara benzeyen ama oda acik sari renkliydi aramizda 30 mt vardi ben onlari görünce hipnoze oldum hareket edemedim göz göze kilitledi beni telepatiyle almanca olarak benimle konustu bir gecitten bahsetti boyutlar arasi gezgin oldugunu söyledi insanlarin ölünce vücudundan cikan ruhun enerjisiyle hayatlarini idam ediyorlarmis canlilarin enerjilerine ihtiyaclari varmis parlak bir isik yandi onun icine girdi kayboldu ben bunu kimseye anlatamadim cünkü benim delirdigimi hayal gördügümü söyleyeceklerini biliyorum ama gercekten ben bunu yasadim bu olaydan sonra ben insanlarin beyninin icini telepatik ölarak okuyorum herseyi hissediyorum inanin kimsenin yuzüne bakamiyorum bu yaratik bana bunu miras birakti insanlarla gözgöze geldigimde bilgisayar gibi beynime hersey geciyor benim beynime kimseye benim yasadiklarimi yasamalarini tavsiye etmem iman cok önemli allaha sihinin bunlar üc harflilermi herneyse bizden milyonlarca sene öndeler hayatinizin tadini cikartin ben eski günlerimi arayorum saygilar herkese
Geç gırgırını
kardeşim sen şizofrensin
arkadaşın da dediği gibi bence şizofrensin kardeşim
kardeş sen bir doktora görün..
olabilir hocam.böyle şeyler yaşanabiliyor,hasta falan değilsin.dünya dışı ırklarla görüşmem oldu,zaten konuya hakim olan kişiye anlatabiliyorsun,geri kalanı deli deyip geçiyor:)
Olmaz olmaz demeyin neden acaba arabayı uçağı elektirigi cep telefonunu kısaca dünya üzerinde ne kullanılıyorsa oralarda bulunuyor neden bizde yok düşünmek lazım
çünkü biz geri kafalıyız 🙂
BEN İNSANLARIN İÇİNDEKİ KORKU VE NEFRET SEVGİ AŞK GİBİ DUYGULARI ANLAYIP İNSANLARIN BEDENLERİNİ CALIYORUM
nah çalarsın
bizim mahalledeki kedilere bi sorayım onlar görmüş mü bakalım mahalleye bu ara bi sürü ipsiz sapsız dadandı geçen de bacanağın dobloyu çalmışlar bu şeklide avrupa birliğine girmemiz zor.
Buralar yanik beyin kokmuss
Yazılanları okuyunca ve verilen örnekleri görünce aklıma direk Cin geldi. Birileri Kuranda bahsi geçen Cin kelimesini aman Kurandan aldı demesinler ya da Cin der isek Kuranın doğruluğunu tasdik ederiz diye kalkıp yeni bir tabirle Reptilian diye varlık uydurmuş. İslamdan biraz bilgisi olan zaten bahsedilen varlığın cin olduğunu bilir. İnsanlarla cinsel ilişkiye girdiklerini,Hızlarını,Gelişmişliklerini,her şekile girebildiklerini…. ( say say bitmez ) bilmeyen mi var ? İşin tuhaf tarafı Cinlerin varlığından haberdar olup yaptıklarından bilgisi olanlar cin’i abes ve saçma bulur. ( Belki de Kuranda geçiyor diyedir ) ama kalkıp Reptilian denen varlığa inanırlar.
Tabi Dünya dışı varlıkların tamamından cin diye bahsedilmiş olabilir