Tarihin tozlu sayfalarında adından söz ettiren, oldukça tehlikeli kitaplar yer almıştır. Bunların büyük bir çoğunluğu söylenti ve şehir efsanesi olmaktan daha ileri geçememiştir. Eğer bu kitapların işlevlerinden ve lanse ediliş biçiminden bahsedecek olursak; Okuyanın ruh sağlığını ve akli dengesini bozan, doğaüstü güç sahibi yapmaya yarayan ve ilginç büyülerin barındığı görkemli bir kitap tanımı hiçte yersiz olmaz. Peki ya ilk bakışta korkutucu ve imkansız gelen bu tanıma sahip bir kitap gerçekten de varsa?  Evet böyle bir gerçekten var  adı ise Necronomicon.

Necronomicon’un aslında birden fazla adı var. Onu Arabın Kitabı”, “Ölü İsimlerin Kitabı” veya “Ölülerin Çağrı Kitabı” ya da “Çıldırtan Kitap” isimleriyle duyabilir yada görebilirsiniz. Anlatılanlara göre kitabın yazarı El Hazret. El Hazret, kitabın yazarı ve Şamlıdır. Söylentilere göre böyle bir kitap yok ve sadece bir korku yazarının hayal ürünü olarak gündemleri süslüyor Öne sürülen bilgilere göre kitap 7 ciltten oluşmakta ve 900 civarı bir sayfa sayısına sahip. İnançlara göre kitaba bir şekilde sahip olan kişiler için sonsuz uğursuzluk serüveni başlıyor. Bir Arap yazarın kitabı yazmasına rağmen hiç bir Arap kaynağında bahsedilmemesi ise kafaları karıştırıyor.

Necronomicon’dan kısaca bahsetmek gerekirse kitapta geleceği görmenin mümkün olduğu ve bunun yöntemleri anlatılıyor. Kitap anlatıldığı gibi gerçekten de okuyucusunu deli ediyor, bir bakıma çıldırtıyor. Bu delirmeye sebep olan ise kitapta bahsedilen gerçekliklerin bizim bildiğimizden çok ayrı boyutta olması. Acımazsız gerçeklerle, bir bakıma gerçek üstü şeylerle karşılaşan okuyucular aniden deliriyor. Kaynaklara göre kitap Papalık tarafından kesin bir suretle yasaklandı. Ama buna rağmen kopyalarını bulmak mümkün. Hatta öyle ki Adolf Hitler’in bile kitaptan yardım aldığı söylentiler arasında.

Kitabın içeriği ile ilgili bilgiler şu şekildedir:

Tufan öncesiyle ilgili inanılmaz gerçekler vardır. El Hazret kaybolmuş geçmişin içyüzünü anlatırken, Tevrat’taki Yaradılış bölümüyle, mitolojik kaynaklar arasında kesin benzerlik vardır. Tevrat bunları gizlemekte, bugüne kadar yapılan çeviriler ise kutsal kitabın aslından çok uzaktır. Geniş ayrıntılarla geçmişin ve dinlerin kaynağının içyüzü ve planlanması anlatılıyor.

İnsan ırkı, dünyadan önce bir yerdeydi. Buna başka kürelerden gelme deniyor. Neo-Platonist inançlara göre anlatılan dünya benzeri yıldızlarda kendilerine özgün yaşam formları kozmik hiyerarşinin evrim çizgisiyle belirlenirler.

Özel zamanların belirlenmesiyle ve özel semboller kullanarak, eskilerle ilşki kurulabilir ve onlardan istenilen kozmik bilgiler alınabilir, o zaman geçmişe ve geleceğe hakim olmak mümkündür ama bu tehlikeli bir yoldur çünkü insan taşıyabileceği bilgiyi edinmeli ve bunun farkında olmalıdır. Ve halk bunları bilmemelidir

Dünyayı zaman zaman pozitif, zaman zaman da negatif bir güç alanı etkilemektedir. Bu güç alanı bilinçlidir. İnsanların Şeytan tanımı aslında bu negatif alanıyla ilgilidir. Fakat bu güç alanını besleyen kaynak yine insandır.

İnsan ırkını bu gezegende dölleyen güçler, bizleri sürekli olarak gözlemektedirler. Eğer onların planını temelden bozacak bir eyleme girişirsek, müdahele edeceklerdir ve bu müdahale Eskilerin Eskisi denen akıl almaz bir güç boyutunda gerçekleşecektir.