Bilemediğimiz ya da tanımlayamadığımız pek çok şey bize çekici gelir. Bazı kişiler bilinmeyeni çok fazla kafaya takmazken bazıları ise bilinmeyeni bilinen hale getirmek için helinden geleni yaparlar. Tıpkı televizyon tarihinin en popüler serilerinden bir olan X-Files‘daki ajanlar Fox Mulder ve Dana Scully veya dünyadan uzakta, uzaylı bir yaratıkla hayatta kalma savaşı veren gibi.
Bu saydığımız karakterler kurgudan ibaret fakat yaşadıkları hikayeler için aynı şeyi dile getirmek oldukça zor. Zira dünya, uzaylılar tarafınca kaçırıldığını iddia eden, UFO görüntülerini kaydeden ve hatta uzaylıların kontrolü altına girdiğini söyleyen insanlarla dolu.
Bu yazımızda “dünya dışı yaşamın” varlığını gözler önüne serebilecek en meşhur olayların peşine düştük ve “uzaylılar gerçekmiş” dedirten olayların listesini çıkardık. İnanıp inanmamak size kalmış fakat şunu akıldan çıkarmamakta yarar var: “Gerçek orada bir yerde!”
1. Gizemler ve sırlarla dolu yer: 51. Bölge
Geçtiğimiz yıllarda ABD’li bilim insanı Boyd Bushman, yayınlanan bir video ile adından söz ettirmişti. Hayatını kaybetmeden kısa bir süre önce çekmiş olduğu videoda Bushman, elinde yer alan uzaylı fotoğraflarını kameraya doğru gösteriyor ve bu görsellerin 51. Bölge’den edinildiğini söylüyordu.
Malum, 51. Bölge UFO meraklısı olsun ya da olmasın pek çok kişinin adını bildiği bir yer. Burası, Amerika’nın silah deneyleri yapmış olduğu ve UFO araştırmalarını yürüttüğü çok sıkı korunan bir bölge. Nevada Çölü’nde yer alan 51. Bölge, 76 kilometrekareyi bulan büyüklüğüyle adeta dev bir alana yayılmış durumda. Dünyanın ilgi odağı haline gelmesi ise Roswell’de yaşanmış olan UFO vakasıyla oldu.
2. En meşhur “UFO” vakası
1947 senesinde yaşanmış olan vaka, seneler sonrasında dahi konuşulmaya devam ediyor. günümüzde bile görgü tanıkları ortaya çıkıyor, yeni dokümanlar sunuluyor. Elbet her “UFO” vakasında olduğu gibi bu olayın da sahte olduğunu iddia edenler var. Söz konusu iddialara bakalım, kararınızı siz verin.
ABD’nin New Mexico eyaletindeki Roswell kasabası civarlarında gökyüzünde seyreden bir UFO, 1947 yılının 4 Temmuz günü düştü. Düştüğü bölgeye yakın askeri bir tesis vardı ve UFO enkazı, üçü ölü biri yaralı dört uzaylıyla beraber bu tesise götürüldü. Seneler sonrasında, uzaylıların cansız bedenleri üzerinde gerçekleştirilen otopsiye ilişkin olduğu iddia edilen görüntüler ortaya çıkacak ve olay tekrardan gündeme gelecekti.
Roswell olayını bu kadar efsane hale getiren şey ise başlangıçta olayın yetkililer tarafınca kabul edilmesi, sonrasında ise yalanlanması oldu. Yetkililerin göstermiş olduğu bu çelişkili davranış biçimi, insanların kafasında var olan soru işaretlerini daha da artırdı. Görgü tanığı miktarı bir hayli fazlaydı lakin görgü tanıkları konuşmamaları için tehdit ediliyordu.
Son olarak 2008 senesinde hayatını kaybeden ve devrin Halka İlişkiler Subayı olan Walter Haut, ölümünden sonra açılmak suretiyle kaleme aldığı mektupta ABD ordusunun haiz olduğu pek çok teknolojiyi bu kaza sonrası elde ettiğini söyledi.
3. Brezilya’nın Roswell’i
Roswell vakasından sonra en az onun kadar meşhur olan bir diğer “UFO” vakası da Brezilya‘nın Varginha beldesinde meydana geldi. 1996 senesinde Varginha bölgesinde bir çiftlikte yaşayan O. Augusta ve Eurico Rodrigues çifti, hayvanlarından acayip sesler geldiğini duyunca evden dışarıya çıktı. Gördükleri inanılmazdı.
Otobüs büyüklüğünde ve denizaltına benzer bir nesne çiftliklerinin üstünde, yerden ortalama beş metre kadar havada asılı duruyordu. Bununla birlikte cismin alt tarafından dumanlar çıkıyordu. Bir süre sonra nesne ani bir manevrayla gözden kayboldu fakat bu, sonrasında meydana gelcek olayların yanında bir hiçti.
Zira aynı gün içinde kasabadan yaklaşık 80 kilometre mesafede yaşayan biri, 1,5 metre boylarında, kafasında üç çıkıntı olan ve görünüm olarak bir maymunu andıran yaratık gördüğünü ihbar etti. Olayı incelemeye gelen görevliler ve onlara katılan yerel halk, söz konusu yaratığı buldu ve basit bir balıkçı ağıyla onu yakalamayı başardı.
Olaylar bununla kalmadı ve gene aynı gün içinde 3 küçük kız, okuldan evlerine dönerken benzer bir yaratık gördüklerini söyledi. Bunun üstüne yetkililer harekete geçti ve bu yaratığı da yakaladı. Yani iki yaratık ele geçirilmişti ve her ikisi de yaralıydı. Kısa süre sonrasında yaratıklar yaşamını yitirdi ve cesetler bilinmeyen bir yere transfer edildi. Olayın üstü kapatıldı, fakat görgü tanıkları seneler sonrasında bile söylediklerinin arkasında durdu.
4. Bir uzaylı gördüm sanki!
Bu görüntüleri seyrettikten sonra “montaj” deyip yaşamınıza devam edebilir veya “acaba” sorusuyla derinlemesine bir araştırma yapabilirsiniz. Görüntülerin sahibi Stan Romanek, 2009 senesinde internete yüklediği bu görüntüyle dikkatleri üstüne çekti. Videoda Romanek, penceresinden içeri doğru bakan bir yaratığı kaydediyor. Romanek oldukca uzun süredir uzaylılarla temas halinde bulunduğunu ve defalarca kaçırıldığını söylüyor.
5. Norveç’teki gizemli ışıklar
Norveç’in Hessdalen bölgesi, senelerdir sırrı çözülemeyen ışıklara ev sahipliği yapıyor. Bölgede bulunan vadi üstünde beliren ışıkları gören, duyan, kameraya alan şahıs sayısı bir hayli fazla. Aslına bakarsak vadide beliren ışıkların hikâyesi yeni değil; 1940’lı yıllara kadar uzanıyor.
Daha önce pek çok defa buradaki ışıklar, bölgede yaşayanlarca ihbar edilmiş. Bazı bilim insanları ve yetkililer ışıkların kaynağını, doğal fenomenler ya da askeri denemelerle açıklamaya çalışıyor fakat bu açıklamalar tatmin etmemiş olacak ki, bölge halkı ışıkların gizemini çözmek için hâlâ uğraş veriyor.
6. Rendlesham Ormanı aydınlanıyor
Geride bıraktığımız senelerde Britanya Ulusal Arşivi, UFO vakaları ile ilgili belgeleri kamuoyuna açtı. Bu belgeler içinde en dikkat çekicilerden biri de “Rendlesham Ormanı Vakası” olarak bilinen UFO olayı.
1980 senesinde Rendlesham Ormanı’nda parlak ışıklar vardı. ABD hava üssünden Hava Yarbay Charles Halt bu parlak ışıkları gördü ve ABD üssünün dışında, ormanlık alanda normal olmayan parlak ışıklar bulunduğunu rapor etti. Halt raporunda, “üçgen bir metalik cismin, tüm bir ormanı beyaz bir ışıkla aydınlattığını” yazmıştı.
Bu olayın tek tanığı Charles Halt değildi, tüm üs çalışanı ışıkları görmüş ve Halt’ın söylediklerini onaylamıştı. Sonraki gün bölgede gerçekleştirilen incelemede yerde çökmelere rastlanmış ve yüksek miktarda radyasyon tespit edilmişti.
7. UFO’ya ateş açıldı
Şimdilerde yaşamını serbest gazeteci olarak sürdüren Nick Pope, UFO vakalarını araştıranlar için mühim bir referans. Zira Pope, 1991-1994 yılları aralığında İngiliz Savunma Bakanlığı’na bağlı “UFO Masası”nda görev yaptı. Pope verdiği demeçlerde, dünya dışı canlıların gerçek olduğunu söylerken, buna alışmamız gerektiğini eklemeyi de ihmal etmiyor.
Pope’un vazife yapmış olduğu döneme ilişkin en mühim iddialarından biri de hava kuvvetlerinden birkaç pilotun uçuş esnasında bir UFO görmesi ve ona ateş açması. Bu mevzuyu ilk defa basına yansıtan Pope, UFO’yu düşürmeyi başaramadıklarını da söyledi.
8. Görüntü var ama inceleme yok
1936 senesi, Avrupa’daki UFO olayları için özel bir yıl. Zira o yıl Venedik’te gözlemlenen ve hakkında rapor yazılan UFO vakası hâlâ tam aydınlatılabilmiş değil.
Güneşli bir günde gökyüzünde rokete benzeyen büyük bir cisim göründü. Bir süre sonra cismin içinden iki minik cisim daha çıktı, bir süre havada asılı kalmış gibi durduktan sonra ani manevra ile kayboldular. Olayın birçok görgü tanığı vardı, anlam vermek zordu. Derhal hükümete rapor edildi, tanıkların ifadesi alındı fakat olayın üstü kapandı.
9.Socorro olayı hala bir sır
Vaka yeri, New Mexico’nun Socorro Bölgesi. Tarih, 14 Nisan 1964. Olayın tanığı Lonnie Zamora isimli polis memuru. Zamora, hız kurallarını ihlal eden bir motorun peşine düşmüştü. İlerde patlamaya benzer çok güçlü bir ses duydu ve gökyüzünde bir parlama gördü.
Aklına ilk gelen şey birinin dinamit patlatıldığı oldu. Biraz daha ilerleyince yolun kenarında yan dönmüş gibi görünen bir vasıta gördü, yanında da tulum gibi birşeyler giymiş küçük insanlar vardı. Zamora, aracını durdurdu ve daha yakından görmek için aracından indi. Yaklaştığında, bunun yan dönmüş bir vasıta olmadığını, yumurta benzeri bir aracın dört ayak üstünde durduğunu fark etti. Yanında duranlar da gözden kaybolmuştu.
Sonrasında Zamora büyük bir gürültü duydu ve korkarak aracına geri bindi. Yumurta benzeri cisim yine hızlı bir manevrayla gözden kayboldu. Ertesi gün yetkililer vaka yerine ulaştığında cismin durduğu yerde dört oyuk ve yanmış otlar buldu fakat ipuçları yalnızca bunlardı.
10. Aksaray’da UFO günleri
1981 ve 1982 seneleri Türkiye’deki UFO gözlemleri açısından oldukça önemli tarihler. Nedeni ise Aksaray’da yüzlerce insanın tanık olduğu, gökyüzündeki tanımlanamayan nesneler. Bu tarihlerde Aksaray ve Niğde -iddialara göre- UFO’ların en sık gözüktükleri yerlerdi. Onlarca kişinin tanık olduğu pek çok vaka ihbar edilmişti.
Gökyüzünde parlak cisimler dakikalarca duruyor sonrasında ansızın yok oluyordu. O tarihlerde mevzuyla ilgili çokça haber yapıldı. Bu haberler Aksaray’ın isminin uzunca bir zaman UFO’larla beraber anılmasına neden oldu.
su evrende sadece biz oldugumuzu düşünmüyorum
4. kolpanın padişahı