Korkularımız sonradan edindiğimiz yada doğuştan oluşan semptomlardır. Çoğunlukla hayatı yaşayarak edindiğimiz bu korkular hayatımızı düzgün bir şekilde yaşamamıza engel değildir. Bu fobilere örnek vermek gerekirse; yükseklik fobisi, böcek fobisi, kan-iğne fobisi ve düşme fobisi. Bu fobileri genellikle yaşantımızda bizi etkileyen durumların meyvesi olarak ediniriz, bu fobileri kendiliğimizden atlatma oranımız %20. Fakat öyle fobiler var ki insana “yok artık” dedirtecek cinsten. Bu yazımızda en enteresan fobileri mercek altına alacağız.
Tetraphobia
Tetraphobia isminden de anlaşılacak üzere “dört” sayısına karşı bir fobidir. Bu fobi genelde Çin ve Japonya gibi Asya ülkelerinde görülür. Bunun sebebi Çin alfabesinde dört sayısının yazılışı tıpkı ölüm kelimesinin yazılışına benzer. Korkuyu biraz abartan Doğu Asya halkı gökdelen inşa ederken 39. kattan sonra direkt olarak 50. katı inşa etmiştir. Kore’de hastaneler ve kamu binaları asla 4 katlı değildir. Bu fobi paranoyaklık derecesi olarak bir hayli ürkütücü olsa gerek. 40. yaş günü kutlamalarını çok merak ediyorum!
Nomophobia
Sanırım kişilerde görülme oranı en çok olan fobilerden yeganesi nomophobia. Bu fobide hasta kapsama alanı dışına çıkınca semptomlar aktif hale geliyor ve deyim yerindeyse çıldırıyor; kısacası fobiyi tanımlamak gerekirse kapsama alanı dışında kalma fobisi diyebiliriz. Sosyal medyanın hayata yön verdiği günümüz zamanında bu fobi beni çokta şaşırtmadı. Eğer mobil data paketi biten bir arkadaşınız çağırdığınız yerlere gelmiyorsa bilin ki bu fobinin esiri olmuş. 2008’de İngiltere’de yapılan bir ankette insanların %53’ü kapsama alanı dışında kalmaktan korkuyor ve ürküyor. Eğer bu yüzdeyi sayıya vurmak gerekirse Ada’da yaklaşık 13 milyon nomophobia mağduru var.
Ergophobia
Bu korkuyu tembellik olarak nitelendirilebilir. Ergophobia çalışma korkusu olarak tanımlanıyor. Genellikle bir hatadan dolayı iş hayatı sekteye uğrayan insanlar bu korkunun mağduru oluyor. Tabii ki ergophobia fobisi sahibi insanlar hayatlarını devam ettirmek için çalışmak zorundadırlar fakat bu o kadar da kolay olmuyor. Bu insanların çalışırken dikkatlerini toparlamaları neredeyse imkansız çünkü hata yapma korkusu ile sürekli terlerler ve kalpleri krizi andıran şekilde çarpar. Tıbben tedavisi mümkün olan bu fobi adeta korkulu bir rüya gibi.
Ablutophobia
Sosyal hayatımızı en kötü etkileyen fobiler arasında ablutophobiayı saymamız mümkün. Bu fobi duş alma korkusudur, bu fobinin mağduru olan insanlar belli sebeplerden dolayı duşa girerken sıkıntı yaşarlar. Genellikle bu fobi çocukken banyodan korkmamız ile oluşup bir ömür bizi takip eder. Türk halkı olarak küçüklüğümüzde pazar banyoları esnasında annelerimizin kafamıza vurduğu banyo tasını hesaba katarsak sanırım en fazla ablutophobia mağduru ülkemizden çıkar.