Genel olarak sinema filmlerinde ve çizgi romanlarında gördüğümüz dev insanların bir dönemler Dünya’da yaşıyor olduğunu bilmek sizce nasıl bir duygu? Dünya geneli son 200 yıldır yapılan teknik ve kültürel devrimler sonucunda bazı bilimlerin oldukça önemi arttı.
Yapılan herhangi bir arkeolojik kazı veya yapılacak bir bina, yerleştirilecek alt yapı sistemleri için kazılar esnasında çeşitli ülkelerde çeşitli bölgelerde bulunan dev iskeletler insanlığın zamanında daha farklı bir boyutlara sahip olduğunu gösteriyor. Hem İncil, Hem Kuranı Kerim’de dev insanların varlığından bahseden yazıların olması, edebi yön olarak bakıldığında tarihi edebi eserler arasında dev insanlardan bahsedilmesi birileri tarafından canlı göz ile dev insanların olduğu görüldüğüne yeterli sayıda kanıt olmaktadır. İşte Dünya’nın bir kaç farklı noktasında bulunan dev insan iskeletleri ve hikayeleri
Sealand Skull
2007 yılında Danimarka’nın Sealand adasında kanalizasyon boruları değiştirme esnasında tespit edilen kafatası kemikleri kısa sürede bilim adamlarının incelemelerini kendine çekti. İncelemeler esnasında Milattan sonra 1280 yılları civarına ait olduğu kanıtlanan bu kafa tası çok ilginç bir yapıya sahip. Bir insanın kafasından daha büyük bir kafa büyüklüğüne sahip olması, gözleri normal insanın gözünden 5 – 6 kat daha büyük olması o dönemlerde dev insanların yaşadığını gösterir nitelikte.
StarChild Skull
1930 yılında Meksika’da bir madende yapılan kazı sonucunda bulunan kafa iskeleti, bilim dünyasını ikiye böldü. Kimi bilim adamları dev bir insana ait olduğunu iddia ederken, diğer taraftaki bilim adamları zamanın etkisinden dolayı zarar gördüğünü ve bu yüzden kafa iskeletinin büyük olduğunu söylediler. 1999 yılında yapılan DNA testi sonucunda gerçekten kafa yapısının çok büyük olduğu tespit edildi. Lakin yeterli kanıt ve DNA sonucu olmadığı için ucu açık kalan konulardan biri oldu.
Kızıl Saçlı Devler
1911 yılında Nevada’da madende çalışan madenciler, kazı esnasında mumyalanmış bir ceset buldular. Bu ceset kızıl rengi saçlara sahip yüz hatları belirgin bir insan sureti idi. Canlı olduğu zaman 6 metre uzunluğuna kadar eriştiği belirtilen iskelet yapısı için bilimsel araştırmalar yapıldı.
İşin ilginç yanı ise bölgede bulunan ve yerel bir kabile olan Paiute Kızılderilileri eski dönemlerden anlattıkları efsanelerde, o bölgede bulunan birçok Hint kabilesi bulunmaktaydı. Bu kabilelerin baş düşmanı ise, Si-te-Cahs adlı kızıl saçlı devlerden oluşan bir ırkın varlığı idi.
Lemurya ve insan hibritler, griler, beyazlar. Halen dünyamızda bizim çok sık ziyaret etmediğimiz bölgelerde üslerinin varoldugu biliniyor, örnek kısaca teknoloji patlaması.