Paris turizm gözdesi bir başkent. Paris deyince aklımıza öncelikle aşk ve ışık gelir. Gerek Eyfel kulesinin mimarisi gerekse şehrin büyülü havası Paris’i hep özel kılmıştır. Tabii ki her şehrin kendine has ürkütücü veya eksi yönleri vardır. Paris öylesine güzel bir sanat şehri ki ürkütücü yanı bile sanattan nasibini almış. 17.yy’da Parist’e salgın hastalıklar kendini iyiden iyiye hissettirmeye başlamış. Araştırmalar uzun süre devam etmiş ve hastalığın kaynağı olarak şehrin çeşitli yerlerinde kurular mezarlıklar gösterilmiş. Alınan kararlar sonucunda mezarlıkların boşaltılması talimatı verilmiş ama nereye ? Boşaltılan ilk mezarlık olan Masumlar Mezarlığı bir taş ocağının altına taşınmış. Mezarları taşımışlar derken her bedene ait kemikleri bizim bildiğimiz mezar şablonunda gömmemişler kemikleri taş ocağına sanatsal bir biçimde dizmişler!
Ürkütücü Bu Yer Paris’in En Gözdesi
Ülkemizde bu yer altı mezarlığı çok duyulmasada Paris aşıkları mutlaka gidince uğramadan geçmiyor hatta burayı yaklaşık yarım saat ziyaret etmek için tüm gününüzü feda etmelisiniz çünkü aşırı yoğunluktan dolayı sıra çok yavaş ilerliyor. Zamanında canlı olan bu insanların şimdi adeta bir sanat sergisi gibi sergilenmesi durumu bir hayli ürkütücü yapıyor, daha da ürkütücü yapan ise buranın gezilecek bir yer olması. Kemik görmek ne kadar gezi mantığına uyar orası tartışılır tabii.
İçeriye girmek için sağlıklı bir birey olmanız ön koşul. Basık bir mağarayı andıran bu yapı klostrofobi hastaları için tehlike teşkil ediyor ayrıca nefes darlığı ve benzeri hastalıkları olan bireyler içinde tehlikeli. İçeride beklenilenin aksine yoğun bir ölü kokusu yok yani içeri girdiğinizde sanki gasilhaneye girmiş gibi bir atmosfer oluşmuyor.
Bunda sıcaklıkta önemli bir faktör olmuş, çünkü içerinin sıcaklığı sabit 14 derece, bu da kemiklerden koku yayılmasını önlüyor. İçeri girdiğinizde kemiklerle ve onların sanatsal dizilimi ile karşılaşıyorsunuz birçok kimseye göre bu kemikler gizli semboller içeriyor veya şifreler. Bol bol ölüm ile ilgili felsefi bilgilerde ediniyorsunuz,bunun yanı sıra ürkütücü sözlerde, örneğin ilk girişte sizi ” Dur! Burası Ölümün İmparatorluğu ” yazısı karşılıyor.
Eğer Eyfel kulesini sıradan buluyorsanız ve macerası bir turistseniz bu yer altı mezarlığı tam sizin için dizayn edilmiş. Ama dikkat edin bazı yerel halk efsaneleri içeride dolaşan ruhların kemiklerinizi sergiye katmak içi sizi izlediğini söylüyor!
