Fal Bazı alet ve araçlarla ya da bazı yöntemlerle, içinde bulunulan zaman hakkında veya Gelecekten haber verdiğine inanılan bir çeşit ritüeldir. Bu ayin değişik dillerde değişik adlandırmalarla anılır ve değişik anlamlara gelir.
İnsanların fala inanmaları ya da pek çok fal şeklinin olması insanların bilinmeze duydukları meraktan ileri gelir.
Bilinmeyen bir duruma anlam verme ya da bilinmeyene bir korku duyma zaten insan doğasının gereği olan durumlardır. Hatta insanların genelde her şeye bir anlam yükleme durumları vardır.Fal bakma işini falcı, bakıcı, medyum, şifacı gibi porno izle adlarla anılan ve duru görürlük yeteneği olan kişiler yapar. Yalnız bu adlandırmalar farklı işleri temsil eder. Fal, bazı özel araçlar vasıtasıyla geçmiş zaman, içinde, bulunulan zaman ve gelecek zamanla ilgili kehanetlerde bulunma işidir.
Bu yönüyle bakıcıdan ve medyumdan ayrılır. Medyum, ruhlar ile bakıcılar ise cinlerle bağlantı kuran kişilere verilen adlardır. Fal, bakıcı ile bir araç kullanması yönüyle, kahin de geleceği bilme çabası ile benzeşir. Yalnız bakıcının cinlerle alakasının olduğunun düşünülmesi yönüyle falcıdan ayrılır.
Kahin ya da diğer adıyla şaman da özel yeteneklerle ruhlarla temasa geçen ve bu geçiş aşamasında kendisinden geçen, vecd olan kişidir. Falcı ile bu yönüyle ayrılır çünkü falcıda kendinden geçme gibi bir durum söz konusu değildir. Fal bir büyü değildir. Sihir ya da büyü var olana iyi ya da kötü yönden etki etme işi iken falda sadece olan ya da olacak durumlarla ilgili kehanetler söz konusudur.
Sadece 10 liradan başlayan ekonomik fiyatlarla kahve falınızı yorumlatabilir, merak ettiklerinizi öğrenebilirsiniz. Kahve falı bakabilirim, bu konuda yetenekliyim diyorsanız ücretsiz bir şekilde sitemize üye olabilir, yeteneğinizden kazanç elde edebilirsiniz. SadeceOn sizler için en yetenekli fal bakan kişileri bir araya getiriyor. SadeceOn’un güvenli ödeme sistemi ile sen de hemen gerçek kahve falı baktır ve bu fırsatı kaçırma!
Tarot
Tarot, Ortaçağ’ın sonlarına doğru ortaya çıkmış, 78 karttan oluşan bir oyun kartı destesidir. Zamanla psikolojik destek amaçlı olarak kullanılmaya başlamış ve günümüzde kehanet ve fal ile güncelliğini korumuştur. Geleneksel olarak Tarot 22 adet büyük arkana (arkana majör) kartı ve 56 adet küçük arkana (arkana minör) kartından oluşmaktadır. Küçük arkana kartları klasik iskambil kağıdı destesinin atasıdır.
Tarot destesi, bugünkü haliyle 22 Büyük Arkana ve 56 Küçük Arkana olmak üzere toplam 78 karttan oluşmaktadır. Küçük Arkana ise kendi içinde 16 saray kartı ve 40 takım kartından oluşur. Küçük arkananın kökeni olarak Orta ve Uzak Asya gösterilir. Büyük Arkanalar 14. yüzyılda İtalya’da Trionfi oyunu (kozlu oyun) adıyla ortaya çıkmış olup iskambil destesine o tarihten başlayarak eklenmiştir. Tarot sözcüğü ilk olarak 1500 civarlarında İtalyancada “tarocchi”, Fransızcada “taraux” şeklinde görülmüştür. Bunun Arapça “tarh” (çıkarma, koyma, bırakma) sözcüğüne dayandığı düşünülmektedir.
Gelecek tahmini için kullanımında 3 ayrı açılım şekli vardır.
Kelt Hacı:
Her tür soruya uygundur, bu sistem, gelişim süreçleri, arka planda kalan şeylerin aydınlatılması, gelecek zaman, neden öğrenme ile ilgili sorulari yanitlar. Eğer belirli bir soru türü için hangi açılım sisteminin kullanılması gerektiğinden emin değilseniz, Kelt açılımıni kullanabilirsiniz. Toplam 10 kart açılır
İlişki Açılımı:
Iki insan arasındaki ilişkinin türü hakkında bize bilgi verir. Genelde bir aşk ilişkisinin iç yüzünü öğrenmek için acilir, ama iki insan arasında olabilecek başka ilişkiler de bu acilima konu olabilir; örneğin iş, komşuluk ya da aile ilişkisi. Toplam 7 kart açılır. Tipik Sorular = X ile olan ilişkimin durumu nedir?
Karar Açılımı:
Bu açılım birden fazla seçenek olması ancak karar verilememesi durumuna yöneliktir. Toplam 7 kart açılır. Tipik Sorular = Seçeceğim hangi yol benim için daha iyi olacak?
Bakla Falı
İlk olarak Antik Yunanlılar da bakılmaya başlanmıştır. Falın ilk halinde falcı tezgaha yunan tanrıları kadar bakla atar her bir bakla bir tanrıyı simgelerdi ve kehanetler buna göre yapılırdı. Yunan medeniyetinin çöküşü ile tarihin tozlu sayfalarına karışır bakla falı taa ki 16. Yüzyılda gezgin bir çingene kampı atina yakınlarında konakladıkları sırada eski bir harabe kalıntısında asırlardır gizli kalmış ilmi tekrardan keşfedene kadar Zaman içerisinde çingeneler arasında hızla yayılır bakla falı en sonunda 17. Yüzyılda İngiliz Kralı III. Wiliam’ın Saray Kahini Simyacı Poul James Lee’nin dikkatini çeker. Baklalarla daha değişik konfrigasyonlar deneyerek fala yeni materyaller ilave ederek mükemmelleştirir kahin ve günümüzdeki halini alır bakla falı.
Falda baklanın sayısı kesin değildir. Çünkü, falcıya/bakıcıya göre değişir. Ama çoğunlukla “21 bakla” kullanılır. Ancak, falda başka şeyler de bulunur. Bunlar sevgili, murat, ve benzerlerini temsil eder.Bakla falına tertiben arka arkaya her gün bakılmaz. Arada 3 gün geçmesi şarttır.
Kahve Falı
Kahve falının çıkış tarihi kesin olarak bilinmemektedir. Bazı kaynaklarda Türk kahvesi içerisinde telvelerden oluşan şekillerin yorumlanmasının 18.yüzyıla dayandığı yazmaktadır. Eski kültürel uygulamalardan biri olan ve geçmişten günümüze adeta miras olarak kalan kahve falı bakımcılığı,
Geleneksel Türk Kahvesi içimi sonrası fincanın dibinde kalan telvenin çalkalanarak ters çevirilip kapatılmasıyla fincanda ve tabakla oluşturduğu şekillerin yorumlanmasına dayanan bir kehanet yöntemidir. Türk islam toplumlarında uzun yıllardır özellikle kadınlar arasında sosyal ortamlarda oldukça yaygındır. Bazen gerçekten inanılarak, bazen de eğlence, dertleşme, kaynaşma hatta terapi yöntemi olarak kahve falı tüm toplumlarda ilgi görmeye devam etmektedir. Kahve Falında ki kehanetlerin doğru çıkma olasılığı falı bakan kişinin durugörürlük yeteneği ile dorudan alakalıdır. Fincan ve tabakta oluşan şekiller durugörür kişiye ilham sağlamakta ve bu şekilde duru görür kehanetlerini isabetli şekilde yapabilmektedir.
Su Falı
Su falı dünya çapında incelendiğinde en fazla 5 – 7 medyumun ustalıkla başarabildiği çok zor olan fal yöntemlerinden bir tanesidir. Çünkü su falını yapabilecek kişilerde birçok şart bulunur ve normal bir insanda bu şartların tamamı yerine gelmediğinden su falını yapmayı beceremez. Bu şartlardan bazılarını söyleyecek olursak; ilk olarak falı yapacak insan içerisindeki tüm kötü düşüncelerden kurtulmalı ve yapmacık tavırlarını yok ederek hayatında tamamıyla doğal bir tavır izlemelidir.
Her zaman olumlu düşünmeyi bilmeli ve etrafındaki pozitif enerjileri kendi içerisinde toplayabilmelidir.
Ancak bu şartları gerçekleştirebilen medyumlar veya insanlar su falını yapabilecek kişiler olurlar. Su falını yapabilen kişi sayısı az olduğundan ve bu yapabilen kişilerin bir çoğu bilinmediğinden elimizde basitleştirilmiş ve yapılması kolay olan bir su falı yöntemi bulunmaktadır.
Bu su falı yöntemi tüm medyumlar tarafından bilinen fakat farklı boyutlarla iletişime geçebilen kişilerin yapabildiği bir fal yöntemidir.
Su falını yapmak için niyetini belirleyen ve aradığı cevabı öğrenmek isteyen kişi bir tas alıp içerisinde su doldurur. Daha sonra karanlık bir odaya geçip farklı bir boyutla iletişime geçmek için dualar okur. Bundan sonra iletişim ağı kurulduğunu hissetmeye başladığı an kendi kafasında bir işaret belirlemesi gerekir. Örneğin sarışın bir kız düşünerek eğer ki niyetim gerçekleşecekse sarışın bir kız göreyim der. Eğer ki suyun içersinde bir sarışın kız belirir ise kişinin dileği kabul olur.
El Falı
Ellerimiz, avuçlarımızdaki çizgiler, parmaklar ve tırnaklar karakterimizin, hedeflerimizin ve kaderimizin ipuçlarıdır. Bu mesajları bir kez öğrendiğinizde, tüm gücünüzü daha zengin ve dolu bir yaşam için kullanabilirsiniz.
Hepimiz geleceğe çeşitli umutlarla bakarız ve o, orada, tam ellerimizin içindedir. El falının gerçek önemi kaderinizi anlamanızda yardımcı olmasında yatmaktadır.
Güçlü ve zayıf yanlarınızı, yeteneklerinizi ve sınırlarınızı anlamada, tüm çok benli kişiliğinizi geliştirmede size yardımcı olur. Ben neysem oyum, diyebilirsiniz; fakat neyseniz o olabilmeniz için, önce ne olduğunuzu bilmeniz gerekir.
El falı sanatı Eski Mısır’a, Hindistan’a ve çok eski çağlara bağlanabilecek kadar uzak bir geçmişi olan bir gizli bilimdir.
Özellikle Bohemyalılar tarafından uygulana gelmiştir. Okültistler de bunu eski devirlerden beri uygulamaktadırlar.
Eskiden, sol elin ruhsal doğaya (karanlık yan) ve sağ elin de aktif doğaya (aydınlık) ait olduğu kabul edilirdi. Daha sonra, karanlık ile kötünün yanlış bağdaştırılması sonucu sol el karanlık güçlerle özleştirildi. Kötü (sinister) sözcüğünün orijinal karşılığı dır. El ve iskambil falını Batı’da kuşaklar boyu sürdüren çingeneler geleneksel olarak sol eli okurlar. Bunun nedeni belki, sol elin, kişinin ezoterik ya da gizemli yanını temsil
etmesi, belki de kalbe daha yakın olmasıdır.
sol elimizi, avuç içi kendinize dönük tutulur. Boy olarak tüm diğerlerinden uzun olan orta parmak, kaderi temsil eder ve avucun içinde dikey bir çizgiyle devam eder; bu çizgi kader çizgisidir. İnsanın, varlığı süresince izleyeceği yolun bir resmidir bu.
Yüzük parmağı, -ki buna Apollon derler- sanat ve talihi temsil eder. Merkür adı verilen serçe parmağı ise, bilimi ve tüm faaliyetlerdeki hesabı (ticaret, oyun vs.) temsil eder.
Sanat ve bilim, insanın iki soyut eğilimini oluştururlar.
İşaret parmağı (Jüpiter) her türlüsünden maddi hırsı temsil eder; baş parmak (insanın kendisi) insanın dayanıklı iradesini, mantıklılığını ve karakteristik cesaretini temsil etmektedir.
Bir kişi hakkında ilk hükme varabilmek için, esas olarak ele alınan orta parmağa göre en uzun olanın hangi parmak olduğuna bakmak gerekmektedir. Şayet işaret parmağı yüzük parmağını geçiyorsa, kişi pozitif değerlere ülküsel değerlerden daha çok önem veriyor anlamında yorumlanmaktadır. Para, o kişi için, şan ve şereften daha önemlidir. Bunun tersine, yüzük parmağı işaret parmağını geçiyorsa, şahıs kuramsal olanı uygulamalı olana, şan ve şerefi paranın katı imkanlarına tercih ediyor anlamındadır.
Şiromansi yapanların karakter üzerindeki ilk hükümleri bu şekilde gerçekleşir.
Kült TV
“araştıran insanlar topluluğu”
www.facebook.com/kultkanal | www.twitter.com/kult__tv
Yıldızname
Yıldızname aslında bir fal değildir ve bakmak için duru görü yeteneği gerekmez. Kader denilen olgu kendi içerisinde değişkenlik göstersede bazı kati yansımaları vardır. Enerji üzerine kurulu fiziksel dünyamızda doğal olarak kaderinde dünya’ya enerjisel etkileri vardır ki olaylar ne denli büyük olursa yani kişinin hayatında ki bazı dönüm noktası diye tabir edilen örneğin evlilik, doğum, ölüm gibi hadiseler vuku bulduğunda doğal olarak evrendeki kadersel enerjiside daha yüksek olur. İşte bu sizin doğumunuz ile başlayan zamandan bağımsız hareket eden kesintisiz kader enerjisindeki yükseliş evrende bazı iz ve işretler bırakır. Bu işaretler bazı yöntemlerle ehil kişilerce okunabilir ve kişinin hayatındaki keskin dönemeçler önceden öngörülebilir. Eski arap çöllerinde simyacıların kullandığı kader okuma tekniğine yıldızname denir.
Kişinin doğum tarihi ismi anne ve baba ismi üzerinden harflerin rakamsal karşılıkları ile name üzerine farklı matematiksel formüller uygulamak sureti ile sonuca ulaşılır. İslamın gelmesinin ardından islam mistisizmi ile harmanlanarak tam manası ile ebced hesabına uyarlanmıştır. geçirdiği evrimin ardından daha da işlevsellik kazanan yıldızname ehil kişilerce Sadece kader okumak için değil Büyü bozmak, Cin Musallatını Atlatmak, Nazar gibi konular içinde anahtar bir ilim niteliği kazanmıştır. Ancak günümüzde eski name üstadlarınca yazılan tekniklerin çoğu kayıptır ve Yıldıznamenin bu üstün nitelikleri ve şöhreti sebebi ile çıkar peşinde koşan insanlarca gerçeklikten uzak şekilde ihtiyacı olanlara pazarlanmaktadır.