Bilim insanları, arkeologlar ve diğer araştırmacılar, geçtiğimiz yıl içerisinde, dünyamızın çözülmesi en güç gizemlerden bazılarına ışık tutabilecek olağanüstü keşiflere imza attılar.

Bu yazımızda, geçtiğimiz 12 ay içerisinde meydana gelen 7 büyük keşfe yer vereceğiz.

1. Deniz altındaki dev kraterler ve Bermuda Şeytan Üçgeni

Mart ayında Norveçli bilim adamları, Barents Denizi’nde ani ve şiddetli patlamalara sebep olan dev kraterler keşfettiler.

Araştırmacılar, yüksek miktarda metan gazı birikmesi sebebiyle ani ve zamansız meydana gelen patlamaların, gemilerin batmasına neden olduğunu ve aynı zamanda bu patlamaların  havada türbülansa yol açarak uçakların kontrollerini yitirmelerine ve hatta düşmelerine bile sebep oldukları kanısına vardılar.

Yapılan bu keşif ile Bermuda Şeytan Üçgeni olarak bilinen gizemli bölgedeki anormalliklerin, benzer kraterlerden meydana gelebileceği konusunda ciddi bir sav elde edilmiş oldu.

2. Dev taş küreler

Mart ayının sonlarına doğru bilim insanları, Bosna’da muazzam bir taş küre keşfettiler. Kürenin sahip olduğu renginden dolayı yapısında metal olabileceği düşünülüyor.  Podubravlje’de bir ormanda bulunan ve ağırlığı 30 tonun üzerinde olan taş kürenin nerden geldiği, doğal bir oluşum olup olmadığı veya insan yapımı olduğu konusunda bilim insanları henüz bir sonuca varamadı.

3. Yaklaşık 2000 yıllık Roma Kılıcı ve Kuzey Amerika’nın keşfi

2016 yılı birçok tarihsel keşfe de ev sahipliği yaptı. Bunlardan biri de Avrupalı gezginler tarafından Kanada’da bulunan Roma kılıcıydı.

Kanada’nın doğusunda bulunan ve 2. yüzyılın başlarına ait olan Roma kılıcının bulunması, Amerika Kıtası’nın keşfiyle ilgili bilinen birçok tabuyu da yıktı. Bu keşif, Romalıların Vikinglerden yaklaşık 800 yıl önce Kuzey Amerika’ya ayak bastığı anlamına geliyor.

4. Peru’da Bulunan Uzunlamasına Kafatasları:

1928 yılında arkeolog Julio Tello, Peru’nun güneyinde Paracas’ta,  3000 yıllık olduğu tespit edilen uzunlamasına kafatasları bulmuştu. Komplo teorisyencileri, bulunan kafataslarının, geçmişte dünyamızda yaşayan uzaylılara ait kanıt olduğunu ileri sürmüşlerdi.

Bilim insanları ise kafataslarının uzun olmasının nedeninin, antik kültürde uzunlamasının güç ve gösteriş bakımından popüler olduğunu ve bu yüzden çocukların kafalarına tahtayla baskı uygulanarak bu şekle gelmesinin sağladığını belirtmişlerdi.

Geçtiğimiz yıl içerisinde bu keşiflere bir yenisi daha eklendi. Arkeologlar Temmuz ayında, Meksika’da Teotihuacan antik ören yerinde 1600 yıllık bir iskelet ortaya çıkardılar. İskeletin kafatası anormal bir şekilde uzundu ve dişleri taşlarla kaplı idi. Uzmanlar, kafatasının uzunluğu konusunda bir açıklama yapmazlarken sadece dişlerinin neden taşlarla kaplı olduğu konusunda açıklama yapmakla yetindiler.

5. Nuhun Gemisi

Yıl sonunda ölü deniz kıyılarında yapılan bir keşifle 2000 yıllık bir tasvir bulundu. Büyük heyecan yaratan keşifte, Nuhun Gemisi’nin bir piramit olarak tasvir edildiği görülüyor.

6. Karanlık Maddenin Keşfi

2016’nın en şaşırtıcı buluşlarından birisi de karanlık maddenin görüntülenmesi olayı idi. Dr. Santilli isimli bir gökbilimci, içbükey mercekler kullanarak geliştirmiş olduğu teleskopu ile görünmeyen karasal cisimleri (Invisible Terrestrial Entities) görüntülemeyi başardı. Bu teleskop ile çok şaşırtıcı cisimler görüntüleyen Dr. Santilli, bunların karanlık maddenin izleri olduğunu iddia etti.

7. Antarktika’da yeraltında bulunan antik yerleşim alanı.

Antarktika’da 250 kilometrekarelik bir alana yayılmış, çağımız teknolojisinin çok ilerisinde bir teknolojiye sahip, binlerce senelik “antik” bir yerleşim alanının keşfi yapıldı. NASA’nın öncülüğünde yapılan keşifte, kazı çalışmaları devam ediyor. Yeraltı uygarlığının dünya dışı bağlantılı olması muhtemel.

2016 yılının en büyük keşfi olduğunu düşündüğümüz konunun ayrıntılarıyla ilgili, sitemizde yer verdiğimi yazıya buradan ulaşabilirsiniz.

Referanslar: Dailymail – National Geographic – express.co.uk